Mesajlar: 950
Konular: 23
Aldığı teşekkür: 13 mesajda 24
Verdiği teşekkür: 0
Katılım: Dec 2009
Rep Puanı:
257
Sn. turan tactical,
İnanın bende çok üzüldüm Steir'a, okadar benimsemişim CZ yi elime alınca sanki oyuncak silahmış gibi geldi. İnşallah resimlerini paylaşacağım sizlerle. Şuan kullandığım bilgisayarda değil resimler. En kısa sürede alacam resimleri söz.
Bu arada Mil-Dot konusundaki teklifim pek ilgi uyandırmadı heralde. Kullanan bir kaç arkadaş var galiba ama daha foruma girmediler galiba.
Herkese Sevgiler..
Mesajlar: 352
Konular: 14
Aldığı teşekkür: 3 mesajda 4
Verdiği teşekkür: 5
Katılım: Mar 2009
Rep Puanı:
92
Sn.Yavuzhan,
BDC ve Mil-Dot sisteminin birlikte yer aldığı bir dürbün kullanıyorum. Kullandığınız mühimmata göre namlu çıkış hızını ölçüp çekirdeğin metre metre düşüşünü hesaplamadığınız müddetçe, mil noktalarının vuruş mesafelerini bilemezsiniz. Düşmeyi biliyorsanız ise gayet basit.
Örneğin,çekirdeğiniz 550 metrede -164 cm düşüyorsa,bir mil 550/1000=0.55m yani 55cm alan kapatır.164/55=2.98mil ise 550 metredeki düşmeye karşılık gelir.Yani üçüncü mil noktasını tutup ateşlediğinizde çekirdek 550 metrede hedefi bulur.
Clik ayarı kadar hassas olmasada clik ayarına zaman olmadığı durumlarda ben mil noktalarını kullanıyorum.
Bu sistemin yer aldığı bir dürbün düşünüyorsanız ya Schmidt Bender ya da Night Force olmalı. Otorite bunlar. İki arkadaş bu dürbünleri kullanıyoruz,İsviçre saati gibiler.
Önerim silahınız öyle bir mesafede sıfır duruşlu olsunki, mil noktaları düz rakamlar olsun ve kafa karıştırmasın. Benim dürbünüm 240 metre sıfır duruşlu iken mil noktaları 350 metrede 1.,450 metrede 2. ve 550 metrede 3.mil noktasına isabet ediyor.Ara mesafeler ise haliyle buçuklu oluyor. Kaçan bir domuzu 410 metrede 1 ile 2. mil noktasının arasında vurdum.Yani yaklaşık 1.5 mil.
Umarım kafa karıştırmadan anlatabilmişimdir..
Mesajlar: 352
Konular: 14
Aldığı teşekkür: 3 mesajda 4
Verdiği teşekkür: 5
Katılım: Mar 2009
Rep Puanı:
92
Birde CZ 550 300 WSM aldım demişsiniz. Sanırım 300 WM demek istediniz.WSM gelmedi diye biliyorum ben.
Mesajlar: 950
Konular: 23
Aldığı teşekkür: 13 mesajda 24
Verdiği teşekkür: 0
Katılım: Dec 2009
Rep Puanı:
257
Sn. bezoaribex,
Aldığım silah 300 WM, S harfini fazladan yazmışım literatürdeki kelimelere ve kısaltmalara aslında çok hakim değilim. Dikkatiniz için teşekkür ederim.
Mil-Dot konusunda ise kafam biraz karışık. Şöyle ki; dökümanları çevirip okuyunca mantığını anlıyorum örnek hesaplamaları yapabiliyorum. Ama işin içine mil, inç yada yard girdiği vakit ben tüm anladığımı hemen unutuyorum. Aslında birazda pratik yapmadığım için böyle oluyor. Dürbünü hala takamadım silaha. Sizin Dürbününüzü gördüm forumda. Hani derler ya uzay mekiği gibi. aynen öyle. Güle Güle kullanın. Bugüne kadar hep standart kulesiz dürbünler kullandım. Ama kendimi geliştirip 735 m av vurmak yada 1000 metreye atma cesaretini kendimde bulmayı istiyorum.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Takıldığım bir yer olursa tekrar rahatsız edeceğimi bilmenizi isterim. Hoşça kalın...
Mesajlar: 352
Konular: 14
Aldığı teşekkür: 3 mesajda 4
Verdiği teşekkür: 5
Katılım: Mar 2009
Rep Puanı:
92
Sn.xlcod3r,
Bazen düşünüyorumda oyun oynamayı seviyoruz sanırım. Tüfeğimin üstünde 100 Dolarlık dürbün takılı olduğu zamanlar ava ve atışa daha fazla zaman ayırıyor, daha güzel avlar yapıyordum. Şimdiki uğraşım daha rafine ama eski tat yok. Optik işine bu denli dalmak gerekli midir bilmiyorum doğrusu.
Saygılarımla..
Mesajlar: 2,285
Konular: 46
Aldığı teşekkür: 89 mesajda 371
Verdiği teşekkür: 373
Katılım: Oct 2008
Rep Puanı:
295
Sn.bezoaribex, optik bir yerde kolaya kaçma gibi geliyor bana. Askeri ve güvenlik atıcıları ve atış durumları müstesna. Önceden av ve atıcılık yapan büyüklerimiz mekanik nişangah kullanmayı severlerdi. Biz yeni nesil olarak teknolojiye ve çağa ayak uydurma babında optiklere dönüverdik nedense. Büyüklerimiz bu imkanları bulsa idi herhalde onlarda kullanırdı.Bulamadıklarından mekanik nişangah atışlarında ustalaşmışlardı.
Optik işine dalma konusuna gelince ,aynı kanıdayım. Malzeme kaliteleştikçe, heves zayıflıyor.
Saygılar..
Mesajlar: 3,899
Konular: 166
Aldığı teşekkür: 15 mesajda 19
Verdiği teşekkür: 0
Katılım: May 2008
bezoaribex demiş ki:Sn.xlcod3r,
Bazen düşünüyorumda oyun oynamayı seviyoruz sanırım. Tüfeğimin üstünde 100 Dolarlık dürbün takılı olduğu zamanlar ava ve atışa daha fazla zaman ayırıyor, daha güzel avlar yapıyordum. Şimdiki uğraşım daha rafine ama eski tat yok. Optik işine bu denli dalmak gerekli midir bilmiyorum doğrusu.
Saygılarımla..
xlcod3r demiş ki:Sn.bezoaribex, optik bir yerde kolaya kaçma gibi geliyor bana. Askeri ve güvenlik atıcıları ve atış durumları müstesna. Önceden av ve atıcılık yapan büyüklerimiz mekanik nişangah kullanmayı severlerdi. Biz yeni nesil olarak teknolojiye ve çağa ayak uydurma babında optiklere dönüverdik nedense. Büyüklerimiz bu imkanları bulsa idi herhalde onlarda kullanırdı.Bulamadıklarından mekanik nişangah atışlarında ustalaşmışlardı.
Optik işine dalma konusuna gelince ,aynı kanıdayım. Malzeme kaliteleştikçe, heves zayıflıyor.
Saygılar..
Sn Arkadaşlar,
Efendim, ben yivsiz tüfekle oldukça yüksek miktarlarda fişek tüketmiş bir birey olmakla beraber, yivli tüfekler ve uzun mesafe atıcılığı konusunda oldukça cahil sayılırım. Keza bu mevzularda yazdığım da görülmemiştir. Ancak bu yorumlar üzerine ben de vurguları destekleyici fikrimi yazmak istedim. Yazmış olduğum gibi henüz bir yivli tüfeğe sahip olmamakla beraber, defalarca Sn Üstat la da bu konudaki fikirlerimizi paylaşırken; aldığımda seçimimin şu olacağını her zaman dile getirmişimdir...
Gerçekten sportif amaçlı çok uzun mesafeli avcılık yapılmıyorsa, genel atış çalışma mesafesi yüzdesi 200 metreye kadar olacaksa hem dürbünde bir mana göremiyorum; hem de zaten daha üst mesafelere çıkmadan önce, bireyin tüfeğine "optiksiz" halde tam olarak hakim olacak hale gelmesi taraftarıyım...
Sevgiler
Mesajlar: 3,899
Konular: 166
Aldığı teşekkür: 15 mesajda 19
Verdiği teşekkür: 0
Katılım: May 2008
Yavuzhan demiş ki:Sn. ekeke
Silahı tanımak ve aşina olmak, aşamaları adım adım geçmek adına söylediklerinize katılıyorum. Ancak 150 metreden sonra örneğin bir yaban domuzu arpacığın önünde kayboluyor. Veya tam kapatıyor. Hal böyle olunca hayvanın neresine attığınızdan emin olamıyorsunuz.
Saygılar...
Sn Yavuzhan,
Mesafenin göze yansıma oranında size tamamen katılıyorum. Ancak 200 metreye kadar "gez ve arpacıkla" atışa alışılabileceği kanaatindeyim. Zira dikkat ederseniz, cümlem de "atıcılık ve silahla bütünleşmek" üzerinedir; avcılık üzerine değil..
Sevgiler