Kırıkkale iyi bir silahçının elinden geçtikten sonra güvenilir bir silahtır. Silahın genel olarak tutukluk nedeni tırnak, şarjör ve kötü mühimmattan kaynaklanır. 5 sene kısa 9, 5 senede 7,65 mm olan modelini kullanma fırsatım oldu. Atış yapması kolay vuruşları mesafesinde istikrarlıdır. 7,65 i daha çok tutulur. Çünkü eskiden Geco marka kaçak mermilerin cirit attığı memlekette bu mermilerle kırıkkale tabancası sorun çıkarmadan çalışmıştır.
Aynı performansı MKE'nin o yıllarda ürettiği evlere şenlik kısa 9 mermileriyle polis ve askerin elindeki kırakkaleler gösterememiştir.
Kırıkkalede yapılması gereken en önemli revizyon kapak takımındaki iğne yuvasının alt taraftan kapatmak olmalıydı. 40 sene akıl edemediler. Buranın açık olan alt kenarı özellikle zayıf patlayan mühimmatta sürgü yeteri kadar hızlı geri gidemediği için şarjörün en üstündeki merminin taban çıkıntısı kapak takımının ön alt tarafındaki bölüme takılarak geri hareketi durduruyor. Bu sırada kapak takımının ön alt köşesi şarjördeki mermiyi tırnak boşluğundan ileri sürmeye kalkışınca altta kalan mermi besleme rampasının kılavuzluğunda fişek yatağı tepesine doğru dikiliyordu. İki atar bir dikerin hikayesi bu. Özellikle şarjör yayı baskısının yüksek olduğu full dolu taşımalarda ilk merminizde biraz sorun varsa ikinci mermide bile dikme yapmasının nedeni de budur.
İğne yuvası alttan kapatılmış olsa mermi zayıf bile olsa sürgünün şarjördeki merminin tablasına takılacak bir bölümü olmadığı için geri tepme işlemi sonuna kadar sürecek ve kapak takımıda şarjörde yükselen mermiyi sorunsuz namluya sürecekti.
Orjinal waltherlerde de bu bölüm açık ama el oğlunda mühimmat yıllara, aylara göre performans değişikliği göstermediğinden bu ihtiyaç görülmemiş hatta akla bile gelmemiştir.
Kırıkkale tabancada dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntılardan birisi şarjör diğeri ise çıkartıcı tırnaktır. Tırnağın gevşek veya çok sıkı olması boş kovanı yeterli kavramaması başlıca tutukluk nedenlerinden birisidir. Tırnağın başa bela olup olmayacağını namluya mermi sürerek kolayca anlayabilirsiniz. Namluya bir mermi sürün. Sonra şarjörü çıkartın. Ve sürgüyü normal bir hızda tabancayı namlusu karşıya bakacak şekilde tutarak manüple edin. Merminin kovan atma boşluğundan fırlaması gerekir. Yetersiz kavrama sorunu olan veya yayı gevşek tırnaklarda bu hareketi yaptığınızda mermi şarjör boşluğuna düşer. Böyle bir silahta boş kovan atma problemini her an yaşayabilirsiniz.
Kırıkkalenin rahatsız edici bence tek yapısal özelliği ise eli biraz kaba atıcıların baş ve işaret parmağı arasındaki bölgeye sürgünün arka tarafının temaz etmesi yüzünden yaralanmalara neden olmasıdır. Orjinal modellerinde bu bölüm (hammer bite) daha uzun. Bizim mke üretimin ilk yıllarında orjinaliyle aynı formda bu bölümü yaparken sonradan nedense kısaltarak ellerimize yazık etmiştir. Şu durumda dikkatli tutmaktan başka bir çaresi de yoktur.
Bu silahla ilgili çok kötü şeyler anlatılır çizilir. Ancak unutulmaması gereken konu sitemizde bir çok silahla igili anlatılan, yazılan. çizilen modifikasyon çalışmasının bu silahla ilgili neredeyse hiç yapılmamış olmasıdır.
Bu silahı beylik tabancası olarak kullanan polis, asker, bekçi veya satın almış vatandaşın silahla ilgili fikri gerçekleşen tutukluk olaylarıyla sınırlıydı ve kötü izlenimleri yerli malına karşı güvensizlikle birleşerek maalesef günümüze kadar devam etti. Kimse ne tırnağı, ne açık iğne yuvasını ne şarjörü, ne de seri atışa neden olan takılma dişi yayını ve tetiği kilitleyebilen yay tapasını suçlamadı. Kötü mühimmatı da. Zamanın şartları altında herkes kendince haklıydı üretici hariç. MKE bir diğer tutukluk nedeni namlu dolu müşirini bile uzun süre önce iptal etmeliydi.
Bu arada kendi kullandığım 7,65 tabancanın da hiç tutukluk yapmadığını burada belirtmeliyim. Babamın polisken kullandığı beylik silahı olan kısa 9 ise mermi kutusundan seçtiğim ve çekirdeği birbirinin aynı olan memilerde hiç takılmazdı. Ancak 80'li yıllarda 25 lik paket içinde öyle mermiler çıkardı ki namludan çekirdeğin nasıl çıktığına bile şaşardık.
Çok basit bir test yöntemimiz vardı. Mermiyi namlu fem ağzına yerleştirirdik. Eğer çekirdek kovana kadar gömülüyorsa o standart dışı mermiydi ve kesinlikle tutukluğa neden olurdu. Genelde bu mermi şarjörün dibini boylar son atılacak mermi olurdu. Dağda taşta da böyle mermileri atar şişeye tenekeye. Eğer Fem ağzındaki setlerin çekirdeğe temas ettiği yer ile kovan arasında 1,5 mm civarı bir boşluk varsa onlar standart mermiydi. Babam göreve giderken şarjöre bunları koyardım.
Standart dediğim mermilerde 78 model kırakkalenin hiç tutukluk yaptığına şahit olmadım. Oysa diğer mermileri şarjörde araya koyduğumda mutlaka kendisinden sonraki mermi dikme yapıyordu.
Aynı performansı MKE'nin o yıllarda ürettiği evlere şenlik kısa 9 mermileriyle polis ve askerin elindeki kırakkaleler gösterememiştir.
Kırıkkalede yapılması gereken en önemli revizyon kapak takımındaki iğne yuvasının alt taraftan kapatmak olmalıydı. 40 sene akıl edemediler. Buranın açık olan alt kenarı özellikle zayıf patlayan mühimmatta sürgü yeteri kadar hızlı geri gidemediği için şarjörün en üstündeki merminin taban çıkıntısı kapak takımının ön alt tarafındaki bölüme takılarak geri hareketi durduruyor. Bu sırada kapak takımının ön alt köşesi şarjördeki mermiyi tırnak boşluğundan ileri sürmeye kalkışınca altta kalan mermi besleme rampasının kılavuzluğunda fişek yatağı tepesine doğru dikiliyordu. İki atar bir dikerin hikayesi bu. Özellikle şarjör yayı baskısının yüksek olduğu full dolu taşımalarda ilk merminizde biraz sorun varsa ikinci mermide bile dikme yapmasının nedeni de budur.
İğne yuvası alttan kapatılmış olsa mermi zayıf bile olsa sürgünün şarjördeki merminin tablasına takılacak bir bölümü olmadığı için geri tepme işlemi sonuna kadar sürecek ve kapak takımıda şarjörde yükselen mermiyi sorunsuz namluya sürecekti.
Orjinal waltherlerde de bu bölüm açık ama el oğlunda mühimmat yıllara, aylara göre performans değişikliği göstermediğinden bu ihtiyaç görülmemiş hatta akla bile gelmemiştir.
Kırıkkale tabancada dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntılardan birisi şarjör diğeri ise çıkartıcı tırnaktır. Tırnağın gevşek veya çok sıkı olması boş kovanı yeterli kavramaması başlıca tutukluk nedenlerinden birisidir. Tırnağın başa bela olup olmayacağını namluya mermi sürerek kolayca anlayabilirsiniz. Namluya bir mermi sürün. Sonra şarjörü çıkartın. Ve sürgüyü normal bir hızda tabancayı namlusu karşıya bakacak şekilde tutarak manüple edin. Merminin kovan atma boşluğundan fırlaması gerekir. Yetersiz kavrama sorunu olan veya yayı gevşek tırnaklarda bu hareketi yaptığınızda mermi şarjör boşluğuna düşer. Böyle bir silahta boş kovan atma problemini her an yaşayabilirsiniz.
Kırıkkalenin rahatsız edici bence tek yapısal özelliği ise eli biraz kaba atıcıların baş ve işaret parmağı arasındaki bölgeye sürgünün arka tarafının temaz etmesi yüzünden yaralanmalara neden olmasıdır. Orjinal modellerinde bu bölüm (hammer bite) daha uzun. Bizim mke üretimin ilk yıllarında orjinaliyle aynı formda bu bölümü yaparken sonradan nedense kısaltarak ellerimize yazık etmiştir. Şu durumda dikkatli tutmaktan başka bir çaresi de yoktur.
Bu silahla ilgili çok kötü şeyler anlatılır çizilir. Ancak unutulmaması gereken konu sitemizde bir çok silahla igili anlatılan, yazılan. çizilen modifikasyon çalışmasının bu silahla ilgili neredeyse hiç yapılmamış olmasıdır.
Bu silahı beylik tabancası olarak kullanan polis, asker, bekçi veya satın almış vatandaşın silahla ilgili fikri gerçekleşen tutukluk olaylarıyla sınırlıydı ve kötü izlenimleri yerli malına karşı güvensizlikle birleşerek maalesef günümüze kadar devam etti. Kimse ne tırnağı, ne açık iğne yuvasını ne şarjörü, ne de seri atışa neden olan takılma dişi yayını ve tetiği kilitleyebilen yay tapasını suçlamadı. Kötü mühimmatı da. Zamanın şartları altında herkes kendince haklıydı üretici hariç. MKE bir diğer tutukluk nedeni namlu dolu müşirini bile uzun süre önce iptal etmeliydi.
Bu arada kendi kullandığım 7,65 tabancanın da hiç tutukluk yapmadığını burada belirtmeliyim. Babamın polisken kullandığı beylik silahı olan kısa 9 ise mermi kutusundan seçtiğim ve çekirdeği birbirinin aynı olan memilerde hiç takılmazdı. Ancak 80'li yıllarda 25 lik paket içinde öyle mermiler çıkardı ki namludan çekirdeğin nasıl çıktığına bile şaşardık.
Çok basit bir test yöntemimiz vardı. Mermiyi namlu fem ağzına yerleştirirdik. Eğer çekirdek kovana kadar gömülüyorsa o standart dışı mermiydi ve kesinlikle tutukluğa neden olurdu. Genelde bu mermi şarjörün dibini boylar son atılacak mermi olurdu. Dağda taşta da böyle mermileri atar şişeye tenekeye. Eğer Fem ağzındaki setlerin çekirdeğe temas ettiği yer ile kovan arasında 1,5 mm civarı bir boşluk varsa onlar standart mermiydi. Babam göreve giderken şarjöre bunları koyardım.
Standart dediğim mermilerde 78 model kırakkalenin hiç tutukluk yaptığına şahit olmadım. Oysa diğer mermileri şarjörde araya koyduğumda mutlaka kendisinden sonraki mermi dikme yapıyordu.